_21.5

Former Fangirl (TÜRKÇE)

Benim Ala'm.

Günlerdir görmemem için canla başla mücadele ettiği gelinliği onun evine sabah 5te girdiğimde şans eseri görmüştüm.

Hayır, uğursuzluk falan getirmeyecek. Çünkü bugün benim Ala'mın doğum günü.

Aslında bugün evleneceğimiz gün.

Bu durumda sorulacak en mantıklı soru damadın düğün tarihini gelinden bu kadar süre nasıl saklamayı başarmış olduğudur.

Bilmiyorum. Sadece çok çabaladım. Mayısta olduğunu o da biliyordu. Aslında doğum günü olduğunu tahmin etmeliydi ama hiç farkında değil gibiydi.

Yalnızca ben değil herkes çok çabaladı. Medya bile bunu bildikleri halde saklı tuttu.

20 Mayıs 2021

Düğün tarihimiz. Asla unutan kocalardan olmayacağım.

Güzelce uyuyan Ala'mın yanına çömelip dudaklarına dudaklarımı sürttüm. Çok yorgun görünüyordu fakat hazırlanması için onu uyandırmak zorundaydım.

"Sevgilim, doğum günün kutlu olsun~" Yumuşak bir ses tonuyla dudaklarına doğru konuşuyordum.

Ala gözlerini açıp gülümsedi. "Sen mi geldin?"

Ona cevap vermek için başımı salladığımda dudaklarını büzdü. "Dün gece kustum."

Bu sözler üzerine benim de suratım düşmüştü. "Hasta mısın?" Bir yandan ateşini kontrol ediliyordum.

Başını iki yana sallayıp doğruldu. "Şimdi iyiyim." Bir süre duraksadı. "Saat kaç?"

"Beşi..." Saatime bakarak devam ettim. "..çeyrek geçiyor."

Gerinerek yüzünü kapattı hala şaşkın bir durumda olduğu için gülmeden durmak çok zordu.

"Neden bu kadar erken? Çekimin mi var?"

O genellikle 6 buçukta uyanırdı. Uykusuna da düşkündü. Bu yüzden hep erken yatardı.

Sırıtıp elini tuttum ve doğrulamasını sağladım. "Hadi~ hazırlanman gerek. Bugün düğünümüz var."

Ala birden canlanırken söyleniyordu. "N-ne? Ne demek bu!? Minhyuk seni öldüreceğim!"

Kıkırdayıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım ve daha fazla kötü şey söylememesi için onu susturdum. Sinirlenince Çince yada Tayca küfretmek gibi bir huyu var.

Dudaklarımdan ayrıldığında mırıldandı. "İt herif."

Yakışıklı ve romantik bir it herifim biliyorum~

Kabul ediyorum, özel günler ve süprizler konusunda tuhaf fantezilerim olabilir.

"Ben de seni seviyorum." İt herifin anlamı kısaca 'seni seviyorum' demekti. "Saat 3te Hana seni getirdiğinde görüşürüz."

Fazla oyalanmadan evden çıktığımda saat tam 5 buçuktu. Tamam... Öğlene kadar sabredebilirim.

Yaklaşık üç aydır ona dokunmadım. Aslında 4-5 aydır ilişkiye girmemizi istemediğini özel olmasını istediğini söylüyordu ancak bir gün ikimiz de dayanamamıştık. Öyle çok özledim ki. Ama bugün bitiyor.

-----

Yüzümdeki aptal gülümsemeyle saatlerdir dolanıyordum. Hana Ala'yı biraz önce getirmişti ama beni içeri almıyordu.

Tören 5te başlayacaktı bu yüzden ortalık sakindi.

Ala'mı görmek istiyordum çünkü onun ayarladığım yeri beğenip beğenmediğini merak ediyordum.

Salon sevmediğini biliyordum bu yüzden çiçekler ve ağaçlarla dolu büyük bir çay bahçesini ayarlamıştım. Ayrıca o geç saatte başlayıp geceye kadar süren düğün törenlerinden de nefret ederdi. Annesinden her zaman öyle bir düğünü asla yapmayacağını söylediğini öğrenmiştim.

"Vay, damat!"

Ala'mın babasının sesini duyduğumda ceketimi ilikleyip eğildim. "Hoşgeldiniz babacığım!"

Yan tarafa dönüp annesinin önünde de tekrar eğildim. "Anneciğim~"

İkisi de bana gülümseyip benim bir süredir önünde tünediğim kapıyı açıp içeri girdikleri an Ala'nın sesini duydum.

"Anne! Baba!" Önce sevinmiş sonra nazlanmaya başlamıştı. "Bu damadınız bana düğün tarihini söylemedi ve strese girip kilo aldım şuna bakın." Hem gülüyor hem şikayetleniyordu.

Kapıdan başımı uzattım. Ala gelinliğinin astar kısmını giymiş göbeğiyle uğraşıyordu. Hana önüne geçip tüllü kısmı tuttu. "Ala-yah zaten tülü giydiğinde kapanacak merak etme..."

Ala dudak büzüp bana baktı. "Minhyuk-ah güzel miyim?"

Aynı anda Hana beni farkedip aramıza girmeye ve kapıyı kapatmaya çalışırken ben hala aptal gibi gülümsüyordum.

Tek kelimeyle o muhteşemdi. Derin bir nefes alıp yarım açık ağzımla gülerken başımı yukarı aşağı salladığım an kapı suratıma kapatılmıştı.

Dikleşerek ceketimi düzeltip kapının yanındaki duvara sırtımı dayadım. Bu sırada Jaehee ve Seunghee koşarak yanıma gelmişlerdi. Onlar da birer beyaz kabarık elbise giyiyordu.

Onun dışında tören alanı Ala'nın tanımadığım bir çok akrabası ile doluşmuştu.

Bir dakika eleştirimi geri alıyorum. Onların bir kısmı benim tanımadığım akrabalarımmış galiba.

Bahçede Cube için özel ve büyük bir masa ayarlanmıştı. Her şey güzel ve istediğim gibi gidiyordu.

-----

Aslında nasıl geçtiğini bile anlamadığım toplamda 3 saat süren bir tören olmuştu.

Şimdi aklımda sadece Ala ve benim birbirimize ettiğimiz yeminler var.

Ona gerçekten aşığım.

Like this story? Give it an Upvote!
Thank you!

Comments

You must be logged in to comment
No comments yet